Cem Akaş’ın kendi muazzam ifadesiyle nadüz yazıları Dildo: Yaşam, Yazın ve Sanatın Mekaniği başlığıyla okurlarla…
Akaş’ın bildik meseleleri farklı bir bakış açısıyla irdelediği bu ironik ve ilham verici denemeler, edebiyattan modern hicvine, aşktan yalana pek çok konuyu deşiyor. Akaş, kitaba adını verip bu denemelerle yan yana geldiğinde tamamen anlam değiştiren sözcüğün sanattaki manasını ise şu sözlerle açıklıyor:
“Gerçeği, yalnızca gerçeği yazacağına yemin ederek yola çıkmış bir yazarı, yaratıcı olmaya yemin etmiş birine her gün yeğ tutarım. Sözkonusu gerçeği, yalnızca kendi ufak gerçeği olarak tanımlamamış olmasını içtenlikle dilerim; bir de bu gerçeği, dışsal öğelerle süslemeden, kendi süsüyle anlatabildiğini umarım, çekinerek.”
Dünyanın hakikati…
Hakiki’nin yerini tutması için üretilen bir gerçekliktir dildo, ama burada kalmaz; yerini tuttuğu hakikinin ötesine geçer, onda olmayan özellikler, fonksiyonlar kazanır ve böylece kendi hakikiliğine erişir; artık yalnızca başka bir şeyle karşılaştırılarak tartışılmaz, kendi hakikiliği çerçevesinde değerlendirilir. Yazın, sanat ve diğer kültürel yapıtlar için dildo bu anlamda bir simgedir; bu yapıtlar bir şeye benzemeye çalışan, bir şey hakkında olmaya çalışan birer ürün olmaktan çıkar ve kendileri bir şey olur; o şeyler artık dünyanın hakikatine eklemlenmiş birer hakikattir.
Edebi delilik
Baştan söylemeli, klişe bir deneme kitabı değil bu. Cem Akaş, Dildo – Yaşam, Yazın ve Sanatın Mekaniği için bir araya getirdiği nadüz yazılarda, okuruna yaşamın, edebiyatın ve sanatun nasıl işlediğini anlaması için bir çift yeni göz bahşederken kimi zaman da bilinmeyen katmanlarda gezinip bir tür edebi delilikle bizi hayrete düşürüyor.
Sayfa: 256
Kitaptan alıntılar…
“Paradoksal bir fonksiyon olarak aşk”
“Aşk, paradoksal bir fonksiyon olarak düşünülebilir, karanlık bağlamında iki ters dürtüyü içermesi nedeniyle. Bunlardan birisi, kişiyi kendi hakkında olabildiğince çok şey anlatmaya (bilgi aktarmaya), kendini daha, daha çok paylaşmaya, Öteki’ni iyice içine almaya, kendi karanlığını azaltmaya yöneltir. Diğer dürtüyse, bazı şeylerin karanlıkta kalmasında diretir. Bu direnç, bir yanıyla Bir’leşme sürecinde Tek olarak, farklı, ayrı, müstakil ve biçimli bir birim olarak kalmak, kimliğini korumak istemenin ürünüdür.”
Yazar Cem Akaş
“Bir keşfin mutluluğu”
“‘Uzun zamandır bu kadar iyi bir kitap okumamıştım. Bir editörün bu cümleyi kurduğu çok nadirdir ve çalışma hayatı boyunca unutamayacağı, dönüp dönüp anlatacağı anılardan biridir. Postadan bir dosya çıkar, adı sanı bilinmeyen, Anadolu’nun bir köşesinde memurluk ya da esnaflık yapan biri, nasıl olduğunu kestiremediğiniz bir şekilde müthiş bir yazınsal beğeni ve biçem geliştirmiş, süzmüş, varlığının özünü bunun içine katmış ve ortaya çıkan metni size yollamıştır. Piyasadaki romanlara benzemez, beklenmedik bir soy kütüğüne yaslanmıştır, dili bile kendine özgüdür. Editörlüğün en ışıltılı anlarından biridir bu, ayağınıza gelmiş bir keşfin mutluluğudur.”
sayfası için iletişim: