Nil Göksu Urgancıoğlu
Dijital göçebe dendiğinde genellikle akla elinde bilgisayarıyla yabancı bir şehrin sokaklarında dolaşan ya da sahil kenarındaki bir kafede klavyesini tuşlayan bir teknoloji çalışanı geliyor. Hem dünyayı gezip görüyorlar hem de yeni insanlarla tanışıp, kendi istedikleri çalışma saatlerini belirliyorlar.
Dijital göçebeler birçok farklı iş kolunda çalışıyorlar. Bazıları kendi işlerini kuran girişimciler, bazılarıysa dünyanın dört bir yanındaki şirketler için tam zamanlı çalışanlar… Kimi maaşlı, kimiyse telifle çalışıyor… Uzmanlar, bu çalışanların çoğunun beyaz yakalı ve iyi eğitimli olduğunu vurguluyor.
MİLYONLARCA DİJİTAL GÖÇEBE
Dijital göçebelerin sayısında, pandeminin ardından büyük bir artış yaşandı. Göçebe çalışma hayatını benimseyenlerin sayısını tam olarak belirlemek zor. Ama ABD merkezli danışmanlık şirketi MBO Partners’ın 2022 tarihli bir raporuna göre örneğin Amerikalı dijital göçebelerin sayısı 2019’dan bu yana %131’lik büyük bir artış gösterdi. Bu artışla birlikte kendini dijital göçebe olarak gören çalışan sayısı milyonlara ulaştı.
‘’INSTAGRAM’DA GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ DEĞİL’’
Fakat çalışmayı seyahatle birleştirmeyi deneyimleyen bazı çalışanlar, bu yaşam tarzının aslında düşündükleri gibi olmadığını söylüyor. Seyahat tutkusuyla dolu Instagram paylaşımlarının ardında, bu düzenin gerçekliğinin her zaman o kadar da göz alıcı olmadığını fısıldıyorlar.
Her ne kadar bu yaşam tarzını deneyen çalışanlar için pek çok avantaj ön plana çıkmış olsa da, birçoğu fiziksel vr sosyal bağlar kuramamanın zihinsel ve bedensel sağlıklarına zarar verdiğini ve hatta işlerinde daha kötü performans göstermelerine neden olduğunu söylüyor.
‘’KISA SÜRELİ ARKADAŞLIKLAR DEPRESYONA NEDEN OLUYOR’’
Geçtiğimiz günlerde ABD’de yayımlanan bir rapora göre, dijital göçebeler, fiziksel iletişimsizlik yüzünden uzun süreli arkadaşlıklarını kaybettikleri, ve bunun da yalnızlık ve depresyon duygularına yol açtığını belirtiyorlar.
Dijital göçebelik beden sağlığını da olumsuz etkileyebiliyor. Sürekli hareket halinde olan çalışanlar örneğin taze ya da sağlıklı gıdaya sürekli erişim sağlayamıyor. Bilmedikleri ülkelerde yeni yemekler deneyimliyor ya da fast food yiyorlar. Sonuç olarak da sık sık sık gıda zehirlenmesi yaşıyorlar ve enfeksiyon geçiriyorlar. Ayrıca mutfakları olmadığı ve tüm öğünleri dışarda yemek zorunda kaldıkları için de sağlıklı beslenemiyorlar.
Rapora göre pek çok ülkedeki kötü internet bağlantılarıysa, dijital göçebelerin işteki üretkenliğini azalttı. Sonuç olarak, bazı çalışanlar göçebe yaşam tarzını ve Instagram’da paylaştıkları o sahil manzaralarını geride bıraktı.
patronlardunyasi.com